DERLEME | |
1. | Mitral Kapak Onarım Cerrahisinin İntraopertif Transözefageal Ekokardiyografi ile Değerlendirilmesi Intraoperative Transesophageal Echocardiographic Assessment of the Mitral Valve Repair Surgery Türkan Kudsioğlu, Zeliha Tunceldoi: 10.5222/GKDAD.2011.055 Sayfalar 55 - 63 (2303 kere görüntülendi) İntraoperatif transözefageal ekokardiyografi (TÖE) kapak cerrahisinde hem tanısal hemde monitorizasyon açısından, özellikle kapak onarım operasyonlarında yararlıdır. Mitral kapak onarımı sonrası en sık görülen yetersizlikler, rezidüel kaçak, dikişlerin açılması, iskemi, cerrahi tekniğe bağlı stenoz veya sistolik anteriyor hareketin(SAM) bir sonucudur. İntraoperatif TÖE, mitral kapak onarım yeterliliğinin değerlendirilmesinde oldukça değerlidir. Bu derleme mitral kapak onarım cerrahisinde TÖE’nin rolü ve metodunu anlatmaktadır. |
ARAŞTIRMA | |
2. | Kardiyopulmoner Bypass Uygulanacak Olgularda İnsülin İnfüzyonunun İinflamatuvar Mediatörler Üzerine Etkisi Effect of Insulin Infusion on Inflammatory Mediators in Patients Undergoing Cardiopulmonary Bypass Zeliha Özer, Davud Yapıcı, Gülçin Eskandari, Arzu Kanık, Kerem Karaca, Aslı Sagündoi: 10.5222/GKDAD.2011.064 Sayfalar 64 - 70 (1477 kere görüntülendi) AMAÇ: Kardiyopulmoner bypass (KPB) uygulaması klinik olarak ciddi problemler oluşturacak düzeyde sistemik inflamatuvar yanıta neden olmaktadır. Peroperatif ve erken postoperatif dönemde hiperglisemiyi kontrol altına almak için kullanılan insülin infüzyonunun antiinflamatuvar etkisi olduğu öne sürülmektedir. Bu nedenle, bu çalışmada farklı insülin infüzyon yöntemlerinin kan şekeri kontrolü ve inflamatuvar yanıt üzerine etkisini araştırmayı amaçladık. YÖNTEMLER: Elektif kalp cerrahisi uygulanacak 37 hasta çalışma kapsamına alındı. Standart anestezi tekniği uygulanan hastalar rastgele iki gruba ayrıldı. Grup I (n=18) hastalara kan glukoz konsantrasyonu 180mg/dL olacak şekilde standart insülin infüzyon yöntemi kullanıldı. Grup II (n=19) hastalarda, kan glukoz düzeyi 70-110 mg/dL olacak şekilde, ayrı infüze edilen %20 dekstroz ile birlikte yüksek doz insülin infüzyonu (5mU/kg/dk) uygulandı. Her iki grupta da preoperatif ve postoperatif 0, 6,12 ve 24.st.lerde TNFα, IL6 ve IL8 düzeyleri çalışıldı. BULGULAR: Grup II hastalarda kan şekeri kontrolünde daha başarılı olunduğu, peroperatif 90 (Grup I: 156,32 ± 64,55 mg/dL; Grup II: 116,68 ± 29,12 mg/dL, p<0.05) ve 120. dk ölçümlerinde (Grup I: 158,53 ± 58,49 mg/dL; Grup II: 116,37 ± 37,36 mg/dL, p<0.05) farkın belirginleştiği saptandı. TNFα düzeylerinin postoperatif 12 ve 24. st.lerde Grup II’de (medyan 5-4 pg/dL) ) Grup I’den (medyan 10-10 pg/dL) düşük olduğu belirlendi (p<0.01). IL6 ve IL 8 düzeyleri gruplar arasında farklılık göstermedi. SONUÇ: Yüksek doz insülin uygulamasının kan şekeri kontrolünde daha etkili olduğu ve erken postoperatif dönemde inflamatuvar yanıt üzerine olumlu etkileri olabileceği düşünüldü. |
OLGU SUNUMU | |
3. | Laktatlı Ringer ile hazırlanmış kardiopleji solüsyonunda İn Vitro Aglütinasyon In Vitro Agglutination in cardioplegic solution prepared from lactated ringer Dilek Kazancı, Sema Turan, Fatih Balaban, Ertay Boran, Süheyla Ünver, Ayşegül Özgökdoi: 10.5222/GKDAD.2011.071 Sayfalar 71 - 73 (2178 kere görüntülendi) Açık kalp cerrahisinde ekstrakorporal dolaşım sırasında kardiyopleji solüsyonları ile hasta kanı teması sonucu aglütinasyon oluşması nadir görülen bir komplikasyondur. Bu yazıda Koroner Arter Bypas Greft Cerrahisi yapılan bir olguda ringer laktatla ve hasta kanı ile hazırlanan kardiyopleji solüsyonuna karşı gelişen aglütinasyonun nedenleri tartışıldı. |
4. | Digoksin İntoksikasyonu: Olgu sunumu Digoxin Intoxication: A Case Report Ümit Yaşar Tekelioğlu, Selim Suzi Ayhan, Abdullah Demirhan, Serkan Öztürk, Akcan Akkaya, İsa Yıldız, Hasan Koçoğludoi: 10.5222/GKDAD.2011.074 Sayfalar 74 - 76 (9581 kere görüntülendi) Digoksin en sık kullanılan kardiyak pozitif inotropik ajandır. Digoksinin terapötik ve toksik doz aralığı dardır. Bu nedenle digoksin intoksikasyonu kolaylıkla gelişebilir. Digoksin serum düzeyi, 2 ng ml-1’nin üzerinde toksik bulgulara neden olur. Bu sunumda, öz kıyım amaçlı 3 kutu digoksin kullanan hastada hayatı tehdit eden aritmileri ve bu aritmilerin tedavi ve yaklaşımını güncel literatür eşliğinde paylaşmayı amaçladık. |
5. | Marfan Sendromunda Torakoabdominal Aort Anevrizma Onarımı: Anestezi Yaklaşımı Anesthesia Management of a Thoracoabdominal Aortic Aneurysms in Marfan Syndrome Funda Gümüş, Sıtkı Nadir Şinikoğlu, Mevlüt Çömlekçi, Ayşin Alagöl, Berk Özkaynakdoi: 10.5222/GKDAD.2011.077 Sayfalar 77 - 80 (2405 kere görüntülendi) Marfan Sendromu, iskelet, kardiyovasküler, solunum ve oküler sistemleri tutan, bağ dokunun otozomal dominant geçiş gösteren bir hastalığıdır. Marfan Sendromunda, aortik diseksiyon ve rüptüre sebep olan proksimal aortanın ilerleyici dilatasyonu hastalığın en tehlikeli komplikasyonudur. Marfan Sendromu nadir görülen bir sendrom olmakla birlikte, kalp ve aort patolojilerinden başka sebeplerle de acil veya elektif koşullarda anesteziyologların karşısına çıkabilmektedir. Güç endotrakeal entübasyon ve eklem dislokasyonları olasılığı da akılda tutulmalıdır. Yazımızda, elektif şartlarda torakoabdominal aort anevrizma operasyonu uygulanan Marfan sendromlu bir olguda anestezi yönetimimizi sunmayı amaçladık. |