Amaç: Bu prospektif gözlemsel çalışmanın amacı, pediyatrik kalp cerrahisinde intraoperatif analjezik olarak kullanılan remifentanil ve fentanilin hemodinamik etkilerini karşılaştırmaktı.
Yöntem: Hastalar intraoperatif analjezi amacıyla sürekli intravenöz remifentanil infüzyonu uygulananlar (Grup R) ve aralıklı intravenöz fentanil uygulananlar (Grup F) üzere iki gruba ayrıldı. Gruplar hemodinamik özellikler ve intraoperatif komplikasyonlar açısından karşılaştırıldı.
Bulgular: Çalışmaya dahil edilen hastalarda en sık görülen doğumsal kalp patolojisi ventriküler septal defektlerdi (% 32). İntraoperatif komplikasyonlar 21 hastada (%40) meydana geldi ve en sık görülen komplikasyon ventriküler fibrilasyondu (6 hasta, %11,5). Her iki gruptaki hastalar intraoperatif hemodinamik göstergeler açısından karşılaştırıldığında, Grup R’deki hastaların sternotomi sonrası ortalama arteriyel basınç değerleri Grup F’deki hastalara göre anlamlı olarak düşüktü (p=0,034). Diğer hemodinamik göstergeler açısından iki grup arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunamadı. İki grup intraoperatif komplikasyonlar açısından karşılaştırıldığında, Grup F’de komplikasyon gelişen hasta sayısı daha yüksek olmasına rağmen fark istatistiksel olarak anlamlı değildi (p=0,1).
Sonuç: Bu çalışma sonucunda pediyatrik kalp cerrahisi geçiren hastalarda intraoperatif hemodinamik stabilitenin sağlanmasında remifentanilin fentanil kadar etkili olduğu saptanmıştır.
Objective: The aim of this prospective observational study was to compare the hemodynamic effects of remifentanil and fentanyl, which are used as intraoperative analgesics in pediatric cardiac surgery.
Methods: Patients were divided into two groups as those who received continuous intravenous remifentanil infusion (Group R) or intermittent intravenous fentanyl for intraoperative analgesia (Group F). These groups were compared in terms of hemodynamic characteristics and intraoperative complications.
Results: The most common congenital cardiac pathology observed in the patients included in the study was ventricular septal defects (32%). Intraoperative complications occurred in 21 (40%) patients, and ventricular fibrillation was the most common complication (n=6; 11.5%). When the patients in both groups were compared in terms of intraoperative hemodynamic indicators, the mean arterial pressure values of the patients in Group R after sternotomy were significantly lower than those of the patients in Group F (p=0.034). No statistically significant difference was found between the two groups in terms of other hemodynamic indicators. When the two groups were compared in terms of intraoperative complications, the difference was not statistically significant although the number of patients with complications was higher in Group F (p=0.1).
Conclusion: As a result of this study, it was found that remifentanil was as effective as fentanyl in maintaining intraoperative hemodynamic stability in patients undergoing pediatric cardiac surgery.