Daha önce 2 kez torasik aort anevrizması nedeniyle opere edilmiş yüksek riskli hastada, arkus aorta anevrizma ameliyatında serebral korumaya yönelik üçlü monitörizasyonun önemini ve uygulamalarımızı sunduk.
Daha önce Tip 1 aort disseksiyonu (1999 yılında) ve asendan aort anevrizması (2006 yılında) nedeniyle ameliyat edilen Marfan Sendromlu erkek hasta, arkus aort anevrizması nedeni ile 3. kez ameliyata alındı. Rutin monitorizasyonun yanında, serebralkortikalsinaptik aktivite değişiklikleri elektroensefalografi ve % 95 spektral “edge” frekans değerleri ile, serebral oksijen satürasyonu “near-infraredspectroscopy” ile, orta serebral arter kan akım hızları trans kranialdoppler ultrasonografi ile ölçüldü. 18°C derin hipotermiksirkülatuvararrest sırasında 700 mL dak-1antegradselektifserebralperfüzyonla beyin kan akımı sağlandı. Selektifperfüzyon sırasında sağ ve sol spektral “edge” frekans değerleri 0-2, sağ ve sol serebral oksijen satürasyon değerleri % 72 - % 80 aralığında, sol temporal percereden ölçülen orta serebral arter ortalama kan akım hızları 10-23 cm sn-1 aralığında devam etti. Hasta postoperatif 22. saatte ekstübe edildi ve 3. günde sorunsuz olarak servise çıkarıldı.
Yüksek risk taşıyan, uzun selektifserebralperfüzyon süresi öngörülen hastamızda düşük akım sırasında serebraloksijenasyonun ve perfüzyonun yeterliliğini 3’lü serebralmonitorizasyon ile takip ederek maksimum hasta güvenliği sağladığımızı düşünüyoruz.
In this case we present the importance of triple cerebral monitorization and our experiences in a highly-riskypatient’saorticarc surgery.
A male patient with a Marfansyndrome had been operated for type 1 aortic dissection in 1999 and again for a orticaneurysm in 2006. Aorticarcus surgery was planned in elective conditions. Besides routine monitorization, cerebral cortical synapticactivity changes were monitored by electroencephalography and 95 % spectraledge frequency values, cerebral oxygen saturation were measured with near-infrared spectroscopy and flow velocity of middle cerebral artery was measured by transcranial Doppler ultrasound system. During deep hypothermiccirculatory arrest (18˚C), antegrade selective cerebral perfusion was performed at 700 mL min-1. During selective cerebral perfusion, right and left spectral edge frequency values were 0 to 2, right and left cerebral oxygen saturations were between 72 to 80 %, and middle cerebral arterial blood flow velocities werebetween 10 to 23 cm sec-1. The patient was extubated at postoperative 22. hour and discharged from intensive care unit at postoperative third day.
We think that we provided the maximum patient safety for our highly risky patient who was predicted to endureprolonged selective cerebral perfusion during lower cerebral oxygenation by ensuring a dequate cerebral oxygenation and perfusion by using triple cerebral monitorization during selective cerebral perfusion.