Amaç: Pulmoner emboli (PE) kardiyovasküler ölümlerin en yaygın üçüncü nedenidir. PE hastaları; yüksek risk, orta yüksek risk, orta düşük risk ve düşük risk grupları olarak sınıflandırılır ve hastaya yönelik tedavi protokolleri bu sınıflara göre düzenlenir. Ekosonik endovasküler sistem (EKOS) trombüse yönelik tedavilerden biridir. Hastalara ait bireysel farklılıkların EKOS tedavi sonuçlarını nasıl etkileyeceği konusunda yeterli çalışma bulunmamaktadır. Bu çalışmada, yüksek veya orta yüksek riskli PE hastalarında EKOS tedavi sonuçlarını, yaş, cinsiyet ve klinik öykü gibi hastalara ait kişisel özelliklerin tedavi etkinliği ve güvenliğine etkilerinin araştırılması amaçlanmıştır.
Yöntem: Bu çalışmada, yüksek riskli PE tanısı ile EKOS uygulanan 51 hasta geriye dönük olarak analiz edildi. Hastaların tamamında işlem öncesi ve sonrası arteryel kan gazı oksijen satürasyonu (SaO2), parsiyel oksijen basıncı (PaO2) değerleri, ekokardiyografide sağ ventrikül çapı, pulmoner arter basıncı ve triküspit yetersizliği, bilgisayarlı tomografide QS skoru kaydedildi. Ayrıca, PE ve derin ven trombozu lokalizasyonu, tam kan sayımı, hemoglobin, hematokrit, trombosit sayısı, üre, kreatinin değerleri minör ve majör kanama, tekrarlayan venöz tromboembolizm ve komplikasyon varlığı değerlendirildi. Elde edilen tüm veriler, kadın ve erkek gruplarında, 65 yaş üstü ve altı grubunda, altta yatan hastalık öyküsüne göre sınıflanan gruplarda karşılaştırıldı.
Bulgular: Tüm hastalarda işlem sonrası satürasyon ve parsiyel oksijen basıncının ortalaması, işlem öncesine göre daha yüksekti. Hemoglobin, hematokrit, kreatinin, sağ ventrikül çapı, pulmoner arter basıncı ve Qanad değeri ortalamaları işlem öncesine göre daha düşük tespit edildi (p<0,05). Altmış beş yaş üstü hastalarda işlem öncesi ve işlem sonrası sağ ventrikül çap farkı 65 yaş altı hastalara göre daha yüksek tespit edildi (p<0,05). Komplikasyon gelişen toplam 10 hastanın kendi içinde cinsiyet dağılımına bakıldığında hastaların 1 (%10)’i erkek, 9 (%90)’u kadındı.
Sonuç: Bu çalışma, yüksek riskli PE hastalarında EKOS’un etkin bir tedavi seçeneği olduğunu ve hastalar en kısa sürede multidisipliner mer-kezlere yönlendirilmeleri gerektiğini göstermektedir.
Objectives: Pulmonary embolism (PE) is the third most common cause of cardiovascular death. The EkoSonic Endovascular System is one of the treatments for thrombus. In this study, it was aimed to investigate the results of ECOS treatment and the effects of personal characteristics such as age, gender, and clinical history on the effectiveness and safety of treatment in patients with high or moderately high-risk PE.
Methods: In this study, 51 patients who underwent ECOS with the diagnosis of medium-high-risk PE were analyzed retrospectively. Arterial blood gas oxygen saturation, partial oxygen pressure (PaO2) val-ues, RV diameters, pulmonary arterial pressure (PAPs), and tricuspid regurgitation in echocardiography and Qanadli Score in computed tomography were recorded in all patients before and after the procedure. In addition, PE and deep vein thrombosis localization, complete blood count, hemoglobin, hematocrit, platelet count, urea, creatinine values, minor and major bleeding, recurrent venous thromboem-bolism, and presence of complications were evaluated. All the data obtained were compared in male and female groups, in the over 65 age group and in groups classified according to the history of the underlying disease.
Results: In all patients, the mean of saturation and PaO2 after the procedure was higher than before the procedure, the averages of hemoglobin, hematocrit, creatine, right ventricular (RV) diameter, PAP, and Qanad value were found to be lower than before the procedure (p<0.05). The RV diameter difference before and after the procedure was found to be higher in patients over 65 years of age than in patients under 65 years of age (p<0.05). Considering the gender distribution of ten patients with complications, 1 (10%) of the patients were male and 9 (90%) were female.
Conclusion: This study shows that ECOS is an effective treatment option in patients with high-risk PE.