AMAÇ: Bir alfa2 agonsit olan deksmedetomidin (deks) perioperatif süreçte sedasyon amacı ile kalp hızı kontrolündeki etkinliği ile tercih edilmektedir. Bu çalışmada epidural anesteziye eklenen deks sedasyonunun damar cerrahisinde, miyokard iskemisi üzerine etkisinin araştırılması hedeflenmiştir.
YÖNTEMLER: Epidural anestezi ile vasküler cerrahi yapılacak 48 hasta çalışmaya dâhil edildi. İki gruba ayrılan hastalardan ilk grubun (GD) sedasyonu cerrahi esnasında ve postoperatif 24 saat boyunca deks ile sağlanırken, ikinci grupta (GM) aynı amaçla midazolam kullanıldı. İki grupta da sedasyon skoru hedefine göre doz ayarları yapıldı. Epidural anestezi ve postoperatif analjezi protokolü tüm hastalar için benzerdi.
Çalışmada hemodinamik parametreler ile EKG analizi cerrahi sırasında ve postoperatif 48 saat boyunca izlendi. Troponin düzeyleri işlem öncesi, postoperatif 4, 8 24, 36 ve 48. saatlerde ölçüldü. Ağrı değerlendirmesi vizüel analog skala (VAS) ile yapıldı.
BULGULAR: Kalp hızı GD’de tüm zamanlarda GM’den düşük bulundu. Meydana gelen iskemik epizodlar GM’de GD’ye göre anlamlı olarak daha uzun sürmüştür. Troponin seviyesi 24, 36 ve 48 saatlerde GD’de anlamlı olarak daha düşük olduğu görüldü (p<0.05). Postoperatif analjezik tüketimi karşılaştırıldığında, 24 ve 48.saatlerde GD’de anlamlı olarak daha az tüketim söz konusu oldu (p<0.01).
SONUÇ: Epidural anestezi ile deks, midazolam gibi yeterli sedasyonu sağlamıştır. Üstelik deks infüzyonu altında kalp hızı ve troponin düzeyleri daha düşük seyretmiştir. Yine deks infüzyonunda analjezik gereksinimi de azalmıştır. Bu etkiler infüzyon kesildiği halde devam etmiştir.
OBJECTIVE: Dexmedetomidine (dex) has beneficial effects on heart rate and provides adequate sedation in the perioperative period. We aimed to investigate the effects of dex added to epidural anaesthesia on myocardial ischemia and postoperative analgesic requirements in peripheral vascular surgery.
METHODS: During surgery under epidural anaesthesia, patients were allocated in 2 groups. In group D, sedation was achieved with dex during surgery and in ICU for the first postoperative 24 hours. The second group (GM) received midazolam sedation for the time. Both drug infusions were titrated to achieve a target level of sedation. Epidural anaesthesia and postoperative analgesia were identical for two groups.
Hemodynamic parameters and ECG analysis were recorded during surgery and in ICU for 48 hours. Troponin levels were measured at the beginning and postoperative 4th, 8th, 24th, 36th, 48th hours. Visual analogue scale (VAS) and postoperative analgesic requirements were also noted.
RESULTS: In GD, heart rate was slower than GM at all times. Duration of ischemic episodes were significantly shorter in GD than GM). Troponin levels were found to be significantly lower in GD at postoperative 24th, 36th, 48th hours (p<0.05). Analgesic consumption was significantly lower in GD than in GM at postoperative 24th and 48th hours (p<0.01).
CONCLUSION: Dex combined to epidural anaesthesia ensured adequate sedation as midazolam; moreover dex infusion was associated with lower heart rate, reduced troponin levels and reduced analgesic requirements. These effects persisted even after discontinuation of dex infusion.