Kardiyak cerrahi; majör bir cerrahi olması, kardiyopulmoner baypas kullanımı ve yönetimi, postoperatif zorlu bakım süreci, cerrahi revizyon olasılığı düşünüldüğünde kan kaybı ve kan transfüzyon oranlarının yüksek olduğu bir uygulamadır. Amerika’da kardiyak ameliyatların, ulusal kan desteğinin %10-15’ini tükettiği gösterilmiştir. Bu durum günümüzde kompleks ameliyatların çoğalması ile daha da artış göstermektedir.
Yehova Şahitleri inançları gereği hiçbir koşulda kan ve kan ürünleri verilmesini kabul etmemektedir. Bu nedenle Yehova Şahidi olan hastaların kardiyak cerrahi dahil majör cerrahi girişimlerinde anestezi yönetimi, kan korunması ve sıvı tedavisinin planı önem kazanmaktadır.
Bu olgu sunumunda, aort kapak replasmanı ve redo koroner arter bypass greft cerrahisi geçirmiş olan iki Yehova Şahidi hastadaki anestezi yönetimi aracılığıyla kliniğimizde uyguladığımız kan koruma stratejilerimizi gözden geçirmeyi ve sunmayı istedik.
Cardiac surgery is commonly associated with heavy blood loss and high transfusion requirements on the basis of varieties in surgical types, their being major surgeries, use of cardiopulmonary bypass and institutional differences in the technique, high risk intensive care management and the probability of surgical revision. Cardiac operations consume as much as 10% to 15% of the nation’s blood supply, and evidence suggests that this fraction is increasing, largely because of increasing complexity of cardiac surgical procedures.
Jehovah's Witnesses do not accept blood or blood products under any circumstances on the basis of their beliefs. Therefore, blood conversation strategies are important in Jehovah's Witnesses who are planned to have cardiac surgery.
In this report, we present our experiences in two Jehovah's Witnesses who underwent aort valve replacement and redo coronary artery bypass greft surgery, and we wanted to review the blood conversation strategies in our center.