INTRODUCTION: Low cardiac output syndrome can develop in patients who have undergone open heart surgery. Inotropic drug therapy is being initiated to improve cardiac performance, but these drugs also have significant side effects. The primary aim of this study is to determine the relationship between the use of inotropic drugs and 30-day mortality, secondary aim is to determine the independent mortality predicting factors.
METHODS: Retrospective observational study included 1002 patients undergoing cardiac surgery with cardiopulmonary by-pass. Demographic and intraoperative characteristics of patients, use of inotropic agents, postoperative 30-day mortality data were obtained from anesthesia records, postoperative intensive care records and epicrisis.
RESULTS: 274 of the patients (27. 3%) was dopamine, 110 (11%) was dobutamine and 63 (6. 3%) adrenaline was used. In the univariate analysis, inotropic drug use was associated with mortality, but multiple regression analysis showed that inotropic drug use was not an independent risk factor for 30-days mortality alone. Independent risk factors for mortality were found to be advanced age, hypertension, heart failure, low ejection fractions and peroperative anemia.
DISCUSSION AND CONCLUSION: Our findings showed that inotropic use in the perioperative period was not an independent predictor of 30-days mortality. Although this result is not compatible with small sample studies, it is correlated with large patient studies. Independent risk factors for 30-days mortality were advanced age, hypertension, heart failure, low ejection fraction, and peroperative anemia. Our findings are often common risk factors in research. More progress is needed in this regard.
GİRİŞ ve AMAÇ: Açık kalp cerrahisi geçiren hastalarda düşük kardiyak debi sendromu gelişebilmektedir. Kardiyak performansı arttırmak amacıyla inotropik ilaç tedavisine başlanmaktadır, ancak bu ilaçların da önemli yan etkileri mevcuttur. Bu çalışmanın primer amacı inotropik ilaç kullanımı ile 30 günlük mortalite arasındaki ilişkinin belirlenmesi, sekonder amacı ise mortaliteyi bağımsız predikte eden faktörlerin belirlenmesidir.
YÖNTEM ve GEREÇLER: Retrospektif gözlemsel çalışmamıza kardiyopulmoner baypas ile kardiyak cerrahi geçiren 1002 hasta dahil edildi. Hastaların demografik ve intraoperatif özellikleri, inotropik ajan kullanımları, postoperatif 30 günlük mortalite bilgileri anestezi kayıtlarından, postoperatif yoğun bakım kayıtlarından ve epikrizlerinden elde edildi.
BULGULAR: Hastaların 274’sına (%27. 3) dopamin, 110’una (%11) dobutamin ve 63’üne (%6,3) adrenalin kullanıldığı gözlendi. Univariate analizde inotropik ilaç kullanımının mortaliteyi etkilediği saptansa da çoklu regresyon analizi sonucunda inotropik ilaç kullanımının mortalite için tek başına bağımsız bir risk faktörü olmadığı görüldü. Mortalite için bağımsız risk faktörlerinin ileri yaş, hipertansiyon, kalp yetmezliği, ejeksiyon fraksiyonu düşüklüğü ve preoperatif anemi olduğu tespit edildi.
TARTIŞMA ve SONUÇ: Bulgularımız, perioperatif dönemde inotropik kullanımının 30 günlük mortalite için bağımsız prediktör olmadığını gösterdi. Bu sonuç küçük örneklemli çalışmalarla uyumlu olmasa da, büyük hasta sayılı çalışmalarla koreledir. Otuz günlük mortalite için bağımsız risk faktörleri ileri yaş, hipertansiyon, kalp yetmezliği, düşük ejeksiyon fraksiyonu ve peroperatif hemoglobin düşüklüğü olarak bulundu. Bulgularımız çalışmalarda sık görülen risk faktörleri ile uyumludur. Bu alanda daha fazla ilerlemeye ihtiyaç vardır.