INTRODUCTION: It is known that cardiopulmonary bypass has negative effects on patient blood values during cardiac surgery operations. In our study, we aimed to investigate the effects of acute normovolemic hemodilution in patients whom underwent coronary artery bypass surgery.
METHODS: In our study we included a total number of 40 patients whom underwent elective coronary artery bypass grafting using a cardiopulmonary bypass in Siyami Ersek Chest, Cardiovascular Surgery Teaching Hospital. Male patients with a preoperative hematocrit value of 36% and above, female patients whose whose preoperative hematocrit values were above 40% were included in our study.
RESULTS: The mean age of group 1 (whom received an autotransfusion) (n = 20) which consists of 18 males and 2 females, was 54.7 ± 6 years. The mean age of the control group (Group 2) was 58.1 ± 9 (n = 20), 17 of them were male and 3 were female. Hematocrit values were found to be lower in the autotransfusion group in the cardiopulmonary bypass period than in the control group, higher at the end of the operation and at the discharge from the hospital (p <0.05).
DISCUSSION AND CONCLUSION: In our study, if there were no additional comorbidity factors for open heart surgery patients, blood taken for autotransfusion in the perioperative period reduced the need for allogeneic blood in the postoperative period. Based on all these factors, we think that autotransfusion in cardiac surgery can be performed safely because of its positive effects on hemodynamics, metabolic and functional outcomes.
GİRİŞ ve AMAÇ: Kalp cerrahisi operasyonlarda kardiyopulmoner baypasın hasta kan değerleri üzerine olumsuz etkileri bilinmektedir. Çalışmamızda koroner arter baypas cerrahisi uygulanan hastalarda akut normovolemik hemodilüsyon uygulamasının etkilerini araştırmayı amaçladık.
YÖNTEM ve GEREÇLER: Çalışma Siyami Ersek Göğüs, Kalp ve Damar Cerrahisi EAH'nde kardiyopulmoner baypas kullanılarak elektif koroner arter baypas cerrahisi planlanan 40 hasta üzerine yapıldı. Operasyon öncesi hematokrit değerleri erkek hastalar için % 36, kadın hastalar için % 40 ve üzeri olan olgular çalışmaya alındı.
BULGULAR: Ototransfüzyon yapılan Grup 1 (n=20) hastaların 18’i erkek ve 2’si kadın, yaş ortalamaları 54.7 ± 6, kontrol grubu Grup 2 (n=20) hastaların ise 17’i erkek, 3’ü kadın olmak üzere yaş ortalamaları 58.1 ± 9 olarak kaydedildi. Hematokrit değerleri kardiyopulmoner baypas döneminde ototransfüzyon grubunda kontrol grubuna göre düşük, operasyon sonunda ve hastane çıkışında yüksek bulundu (p < 0.05).
TARTIŞMA ve SONUÇ: Çalışmamızda açık kalp cerrahisi yapılacak hastaların ek komorbidite faktörü yoksa perioperatif dönemde hastadan alınan ototransfüzyon kanının postoperatif dönemde allojenik kan ihtiyacını azalttığı görüldü. Tüm bu etkilerinden dolayı, kalp cerrahisinde ototransfüzyon yönteminin hemodinami, metabolik ve fonksiyonel sonuçlar üzerine olumlu etkileri nedeniyle güvenle uygulanabileceğini düşünmekteyiz.