ISSN 1305-5550 | e-ISSN 2548-0669
COVID-19 İlişkili Akut Solunum Sıkıntısı Sendromu Hastalarında Sitomegalovirüs Reaktivasyonunun Önemi [GKD Anest Yoğ Bak Dern Derg]
GKD Anest Yoğ Bak Dern Derg. 2022; 28(2): 172-177 | DOI: 10.14744/GKDAD.2022.40327

COVID-19 İlişkili Akut Solunum Sıkıntısı Sendromu Hastalarında Sitomegalovirüs Reaktivasyonunun Önemi

Lerzan Doğan1, Zeynep Tuğçe Sarıkaya2, Bülent Güçyetmez2, İbrahim Özkan Akıncı1
1Acıbadem Altunizade Hastanesi, Yoğun Bakım Ünitesi, İstanbul, Türkiye
2Acıbadem Mehmet Ali Aydınlar Üniversitesi, Anesteziyoloji ve Reanimasyon Anabilim Dalı, İstanbul, Türkiye

Amaç: Sitomegalovirüs reaktivasyonu, kritik hastalarda önemli bir morbidite ve mortalite nedeni olarak karşımıza çıkmaktadır. Reaktivasyon için en önemli faktörlerden biri yeni gelişmiş veya var olan immünsüpresyondur. Akut solunum sıkıntısı sendromu olan koronavirüs hastalığı-19 (COVID-19) hastaları, immünsüpresyona neden olan çeşitli koşullardan etkilenebilir. Sitomegalovirüs reaktivasyonunun ve özellikle tahmin edici özelliklerinin netleştirilmesi, özellikle pandemi döneminde önem kazandı.
Yöntem: Bu çalışma, retrospektif ve gözlemsel bir kohort çalışmasıdır. 11 Mart 2020 ile 11 Mart 2021 tarihleri arasında yoğun bakım ünitesine kabul edilen COVID-19 hastaları değerlendirildi. Tüm hasta bilgileri hastanenin elektronik kayıtlarından elde edildi. Trakeal örneklerde CMV DNA’nın ≥ 1000 kopya/mL olarak saptanması sitomegalovirüs reaktivasyonu olarak tanımlandı. Hastalar sitomegalovirüs reaktivasyonu olan ve olmayan hastalar olarak iki grupta değerlendirildi.
Bulgular: Çalışma süresi boyunca, tüm COVID-19 akut solunum sıkıntısı sendromu hastalarından sadece 99'u çalışmaya dahil edilme kriterlerini karşıladı ve 55 hastada (%55,6) sitomegalovirüs reaktivasyonu tespit edildi. Sitomegalovirüs reaktivasyonu saptanan hastalarda, yaş, beden kitle indeksi, APACHE-II skoru, hipertansiyon, kronik solunum yolu hastalığı, interlökin bloker kullanımı, steroid kullanım süresi, prokalsitonin ve T hücre düzeyi (CD-8) sitomegalovirüs reaktivasyonu olmayan hastalardan önemli ölçüde farklıydı. Ayrıca, sitomegalovirüs reaktivasyon grubundaki hastala-rın daha uzun yoğun bakım ve mekanik ventilasyon süresi ve daha yüksek mortaliteye sahip oldukları gözlemlendi.
Sonuç: COVID-19 ilişkili akut solunum sıkıntısı sendromu hastalarında sitomegalovirüs reaktivasyonu görülebilir ve bu durumun daha kötü sonuçlarla ilişkili olduğu tespit edilmiştir. İnterlökin veya 12 günden fazla steroid kullanımı, obezite, yüksek prokalsitonin ve düşük CD-8 T lenfosit düzeyleri reaktivasyon için risk faktörleridir. Yoğun bakımda COVID-19 hastaları immünsüpresyon ve sitomegalovirüs reaktivasyonu açısından yakın izlenmelidir.

Anahtar Kelimeler: COVID-19, immünsüpresyon, latent infeksiyon, sitomegalovirüs

The Importance of CMV Reactivation in COVID-19-Related ARDS Patients

Lerzan Doğan1, Zeynep Tuğçe Sarıkaya2, Bülent Güçyetmez2, İbrahim Özkan Akıncı1
1Intensive Care Unit, Acıbadem Altunizade Hospital, İstanbul, Türkiye
2Department of Anesthesiology and Reanimation, Acıbadem Mehmet Ali Aydınlar University, İstanbul, Türkiye

Objectives: Cytomegalovirus (CMV) reactivation is a significant cause of morbidity and mortality in critically ill patients. Existing or newly developed immunosuppression appears to be the main factor for reactivation. COVID-19 patients with acute respiratory distress syndrome can be affected by a variety of conditions that cause immunosuppression. Clarifying CMV reactivation and notably its predictive features became important during the epidemic.
Methods: This is a retrospective, observational, and cohort study. All COVID-19 patients admitted to the ICU between March 11, 2020 and March 11, 2021 were analyzed. All of the information was gathered from the hospital’s electronic records. CMV reactivation was defined as CMV DNA ≥1000 copies/ml in tracheal samples. The patient population was analyzed in two groups, namely, patients with CMV reactivation and patients without reactivation.
Results: During the study period, 99 of all COVID-19 ARDS patients fulfilled the inclusion criteria, and CMV reactivation was detected in 55 (55.6%) of them. Age, BMI, APACHE-II score, hypertension, chronic respiratory disease, the usage of interleukin blockers, the duration of steroid usage, procalcitonin (PCT), and CD-8 T-cell levels differed significantly from the patients without CMV reactivation. Furthermore, the reactivation group had longer ICU stays, longer durations of mechanical ventilation, and higher mortality.
Conclusion: CMV can be reactivated in critically ill COVID-19 ARDS patients, which appears to correlate with worse outcomes. Obesity, the usage of IL-blockers and steroids >12 days, high PCT, and low CD-8 T-cell levels appear to be risk factors. Critically ill COVID-19 patients should be closely monitored with regard to immunosuppression and CMV status.

Keywords: COVID-19, cytomegalovirus, immunosuppression, latent infection

Lerzan Doğan, Zeynep Tuğçe Sarıkaya, Bülent Güçyetmez, İbrahim Özkan Akıncı. The Importance of CMV Reactivation in COVID-19-Related ARDS Patients. GKD Anest Yoğ Bak Dern Derg. 2022; 28(2): 172-177

Sorumlu Yazar: Lerzan Doğan, Türkiye
Makale Dili: İngilizce
LookUs & Online Makale